ULTRAFİLTRASYON SİSTEMLER

Gelişen teknolojiyle birlikte su arıtma sektöründe verimliliği arttırmaya yönelik yüksek performanslı çözümler üretmek kaçınılmaz hale geldi. Membran odaklı arıtma sistemlerinde çeşitlilik ve ihtiyaca yönelik çözümler, kullanıcıların bilinçlenmesiyle birlikte artık daha fazla kullanılır oldu. İşleme tabi tutulan suya uygulanan parça tutucu filtreler ancak ön arıtma işlemini gerçekleştirmektedirler. Bu önemsiz gibi görünse de sistemin ve özellikle membranın yükünü azaltarak ömrünü uzatır ve maliyete önemli ölçüde katkı sağlar.

Partikül, mikro, ultra ve nano-filtrasyon sistemleri ya tek başlarına ya da ters ozmoz sistemlerinin (TO) bir parçası olarak kullanılmaktadırlar. Daha önceki yazılarımızda ağırlıklı olarak ultraviyole dezenfeksiyon (UV) ve ters ozmoz sistemlerine değinmiştik. Bu yazımızda, sıklıkla duymadığınız, ancak kullanım amacı ve alanı çok yaygın olan “ULTRAFİLTRASYON” (UF) sistemlerinden bahsetmek istiyoruz.

UF sistemler, membranlı arıtma yöntemlerindendir. Yani, basınçla gerçekleşen ve bir büyüklüğü diğer tarafa geçirmeyen bir ayırma işlemidir. Diğer arıtma yöntemlerinden en belirgin farkı, suyun yapısında herhangi bir değişiklik yapmadan, sadece fiziksel özellikleri üzerinde iyileştirme yapabilmesidir. UF tekniği ihtiyaca göre bağımsız olarak ya da TO (ters ozmoz) öncesinde kullanılabilir. 0,02 Mikron membran, kendi geçirgenlik kapasitesinden büyük bakteri, virüs ve mikroorganizmalar için deyim yerindeyse tam bir bariyer işlemi görür. 0,02 por çapından büyük tüm parçacıkları bünyesinden geri çevirdiği için mükemmel bir filtrasyon sağlar. Tam olarak ters yıkama ve dezenfeksiyon grubuyla birlikte çalışır. Bu da insan müdahalesi gerektirmeden kendi kendisini arındırmasını (dezenfekte etmesini) sağlar. Klor miktarı yüksek sulara karşı dayanıklıdır. Bu özelliği sayesinde iyi bir tutma işlemi gerçekleştirir. UF sistemlerinde kullanılan membranlarda gözenek yapısı, mekanik dayanıklılık, kimyasal direnç ve yüzey özelliklerinin tamamının bir arada bulunması gereklidir. Birbirlerine bağımlı olan bu özellikler ancak tamamı mevcutsa tam verimli çalışabilir.

Geçirgenlik yeteneği ne kadar mükemmel olursa olsun mekanik dayanıklılığı olmayan veya basınç altında çalışması elverişli olmayan bir membran, sistemdeki diğer parçaların da amacına hizmet etmesini engeller. UF sistemler sadece şebeke sularında değil, agresif deniz suyunda da kullanılmaktadır. Tüm sularda ortalama 3 bar basınç ile çalışabilmesi, drenaja giden su miktarının az olması, işletme maliyetinde oldukça önemli bir tasarruf sağlar.

UF sistemler, gıda sektöründe başta olmak üzere diğer endüstriyel sistemlerde de tercih edilmektedir.
Diğer sistemlerde olduğu gibi UF sistemlerinde de ön önemli nokta, sistemin ve sistemi oluşturan donanımların doğru seçilmesi, sıralaması ve öncelikle ihtiyaca yönelik bir arıtmanın yapılmasıdır.

Sağlıkla kalın.

Mustafa YILMAZ